14 Mart 2015 Cumartesi

Pride & Prejudice

Pride & Prejudice ( IMDB : 7,8 )


1813 yılında Jane Austen’ın yazdığı romanın 2005 uyarlaması filmi. Daha önce BBC tarafından 6 bölümlük bir dizisi yayınlanmış ve neredeyse her 10 yılda bir yeniden filmi çekiliyor. Ben romanı okumadım, diziyi ve döneme en yakın olan 1995 yapımı filmini de izlemedim. Hatta bu filmi izlemem bile çok geç olmuş diyebilirim. Ama kaçırmadım en azından. Kimilerinin söylediğine göre film romana sadıkmış, kimilerine göre çok eksik yönleri varmış. Ben tüm bunların dışında kalarak izlediğim için çok memnunum. Hem dönem hem aşk hemde dram içeren bu güzel filmi bütün ayrıntılardan bir haber, sanki daha önce bir benzeri yokmuş gibi izlemek benim filme hayran olmamı sağladı belkide. 

Dönem filmleri ve aşk filmleri en sevdiklerimden. Dönem filmlerinde var olan o masalsı kostümler beni büyülüyor adeta. Aynı filmin içinde bir de böylesi büyük bir aşk olduğu zaman düşünün ne kadar şahane olacağını. Bu film o kadar içten, o kadar naif ve öylesine özenilesi ki beğenmemek için gözü kapalı izlemek lazım. Zamanın bütün dertleri, bir annenin kızlarını evde kalmış dedirtmemek için evlendirme çabası, babanın kızlarına sırf kız çocuk oldukları için miras bırakamaması, aile içi diyaloglar, büyük davetler, danslar, yemek masaları, kıyafetler bence hepsi çok güzeldi. Daha iyisi elbette vardır ama bu filmin farklı bir büyüsü var. Hem Elizabeth hemde Mr. Darcy’de başta ön yarıyı sonra gururu ve en sonunda da hepsini yenen o muhteşem aşkı görüyoruz. Ve mutlu son. Olması gerektiği gibi.


Bence bazı filmleri izlerken çokta kurallara bağlı kalmamak lazım. Zamanı geldiğinde bu filmin kitabını okuyacağım elbette ve eminim bir çok eksik yönünü göreceğim filmin. Ama yinede hep bu haliyle hatırlayacağım. 
Maalesef bu eser bir kez daha böyle bir aşkı bulmamızın imkansız olduğunu yüzümüze çarpıyor. Puanım 7,0.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder