4 Mart 2015 Çarşamba

Gravity

Gravity ( IMDB : 7,9 )




Sanırım ‘hiç unutmayacağım filmler’ listesine giren bu filmden bahsetmezsem olmazdı. Bu filmi izleyeli yaklaşık bir sene falan oldu herhalde ama hala unutamıyorum. Henüz Interstellar’ı izlememiş biri olarak bu filme hayranlığım normal sanırım. Diğerini izledikten sonra belki daha basit gelebilir bu, diğer izleyenlerin yorumlarına bakarak söylüyorum bunu, ama yine de benim için listenin başlarında olacak.

Açıkçası ben kapalı ortamlarda, zor nefes aldığım yerlerde bulunabilen bir insan değilim, klostrofobi. Filmde de kafalarına geçirdikleri o fanustan dolayı içimin daralacağını düşünmüştüm ama süresinin kısalığından olsa gerek filmin nasıl bittiğini anlamadım bile. Gözüm takılmadı hiç ona. En güzel yanlarından biri bu oldu herhalde benim için.
Filmde mükemmel bir görsellik var. Zaten uzaya aşırı merakı olan biriyim, bu yüzden beni fazlasıyla tatmin etti. Tüm bunların içinde bu filme bilim kurgu diyemedim ben nedense. Günümüz uzay teknolojisinde gayet yaşanabilir bir senaryosu vardı. Uzay boşluğunun sessizliği, yer çekimsiz ortamın bu kadar güzel yansıtılması, hepsi harikaydı. Hikaye sadece biraz sönük geldi bana. Onun dışında sonuyla ilgili, oda benim merakımdan olsa gerek, gerçekçi olmayan yanları vardı elbet ama görmezden geliyorum.
Son olarak filmi tanımlayan cümle; sonsuz boşluğun içindeki yalnızlık olabilir bence. Daha iyisini bulamadım şu anda. Puanım 8,0.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder