16 Eylül 2015 Çarşamba

Freedom Writers

Freedom Writers ( IMDB : 7,5 )
Şu dünyada sanırım başarılması en zor şey fikirleri değiştirmektir ve savunulması en zor şeylerden de biridir özgürce düşüncelerini ifade etmek. Bunu başarabilenlere ve baskı altında olanları özgürlüklerine kavuşturanlara her zaman saygıyla ve hayranlıkla bakıyorum. Çoğu kişiye göre bir Amerikan klişesi olarak görünse de, temelinde gerçek bir başarı hikayesi barındıran bir film, Freedom Writers. 

Farklı milliyetlerden ve sosyal gruplardan olup, mecburiyetten bir araya gelmiş bir sınıf dolusu lise öğrencisine öğretmenlik yapmak için heyecanlanan, aslında kendisi de onlar kadar yeni olan bir öğretmen, Erin Gruwell. Dışarıda bu öğrencileri kavga etmeden bir arada tutmak zorken, aynı sınıfın içinde aslında hepimizin temelde insan olduğunu ve kimliklerimizi kapının dışında bırakınca anlaşabildiğimizi öğretme çabası içerisine giriyor Erin. Ancak tüm bu ırkçılıktan dolayı o yaşa gelene kadar yaşadıkları, öğrencilerin Erin’in anlattıklarını kabul etmeleri için Erin’i biraz zorluyor.
En sevdiğim şeylerden biridir yazmak. İnsanı rahatlatır, öfkesinden arındırır. Burada da aslında bir şeyler yazabilmenin bir yetenek olmadığını ve aslında temelinde sadece duyguların dışa vurumu olduğunu görebiliyoruz. Hepimizin duyguları olduğuna göre eline her kalemi alan bir şeyler yazabilir aslında. Irkçılık bir dünya sorunu gerçekte ama bazı ülkelerde bu fazlaca sesli bir biçimde dile getirilirken bazıları kapıların arkasında sessiz konuşmalar şeklinde oluyor. Hangisi daha kötü bilinmez ama bütün bu olanların dışında hepimizin insan olduğu gerçeğini kabul etmek neden bu kadar zor anlam verebilmiş değilim. Bunu kırmak için uğraşanlara keşke daha fazla destek verilse yada böyle kişiler daha çok olsa. 
Film bir klişe, evet. Ama anlattığı konu fazlaca gerçek. Ancak filmde bazı şeyler var ki insan neden diye sormadan edemiyor. “Soykırım” kelimesinin anlamını bilmeyen öğrencilerine bunu Anne Frank’ın günlüğünü okutarak anlatmaya çalışan Erin daha iyi bir şekilde bu tanımı yapamazdı, burada kendisini tebrik etmek lazım. Buraya kadar her şey güzelken filmde ırkçılıktan kopup konunun birden Yahudilere yapılan zulme çevrilmesi fazlaca göze batıyor. Yapılan zulmü hafife aldığımdan değil sadece konudan kopulduğundan şikayetçiyim.
Filmde öğrencileri canlandıran oyunculardan bazılarının o dönemin gerçek öğrencileri olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Son olarak herkesin kendi fikirlerini başkası ne der diye düşünmeden özgürce savunabildiği bir dünya umarım bizlere çokta uzak değildir. Puanım, 8,0.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder