1 Temmuz 2015 Çarşamba

Testament of Youth

Testament of Youth ( IMDB : 7,3 )
Bir aşk yada savaş hikayesi değil bu bence. Kaybedişin hikayesi. Başkaları aynı acıyı yaşamasın diye çabalamanın hikayesi. Vera Brittain’in anılarını yazdığı kitaptan uyarlanan birinci dünya savaşı döneminde geçen bir film. Savaşın iç yüzünü en acı şekliyle derinden işleyen ve savaş sonrası ortaya çıkan psikolojiyi anlatan güzel bir film.  

Türkçe’ye Gençlik Ahti diye çevrilmiş film. 1914 yılından başlıyor, birinci dünya savaşının başladığı sene. Muhafazakar bir İngiltere var karşımızda. Kızların okuması yada bir erkekle tek başına görüşmesi hoş karşılanmıyor. Vera ise Oxford’ta okuma hayalleri kuran feminist bir kız. Kardeşi Edward’ın arkadaşı Colin’in ona karşı hissettiklerinin farkında ama yeni tanıştığı yine kardeşinin arkadaşı Roland’a ilk görüşte aşık oluyor. Birlikte çok güzel arkadaşlıkları olan bu dörtlünün arasına savaş giriyor. Üç erkeğinde savaşa gitmesinin ardından, Vera Oxford’taki okuluna ara veriyor ve cepheye gönüllü hemşire olarak başvuruyor.
129 dakikalık uzun bir film, Testament of Youth. İlk yarısında savaşın yavaş yavaş gelişini, Vera ve Roland’ın ilişkisini izliyoruz. Film bence esas olarak ikinci yarıda başlıyor. Duygusallığı bol, ağlamalı sahneler geliyor. Kendinizi bir an onların yerine koyuyorsunuz ve işte o anda sizi alıp götürüyor. Savaşın ağır psikolojisini derin bir şekilde anlatıyor. Geride kalmak mı zor yoksa gitmek mi diye arada bırakıyor. Her durumda savaşın en kötü şey olduğunu gösteriyor.
Filmde oyunculuklarla ilgili söylenecek tek söz var, Alicia Vikander. Bir oyuncunun sadece bakışlarıyla bir filmi nasıl alıp bambaşka yerlere götürebileceğini göstermiş ve oyunculuğunu kanıtlamış. Fazla uçuk hareketler yok zaten filmde yada uzun konuşmalar. Sadece Alicia’nın oyunculuğu, her duyguyu okuyabildiğiniz bakışları kalıyor aklınızda.
Savaş, dram ve yine bir biyografi filmi. Çok bir aşırılığı olmasa da filmin, Alicia Vikander’in performansını ve savaş senaryolarının kurulduğu şu günlerde savaşın herkes için ne kadar anlamsız olduğunu hatırlayabilmek için izleyin derim. Puanım 7,0.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder