25 Ocak 2016 Pazartesi

Brooklyn

Brooklyn ( IMDB : 7,7 )
İzleyen her insanın bir şekilde duygularına hitap edeceğini düşündüğüm bir filmde sıra. 88. Akademi Ödüllerinde en iyi film, en iyi kadın oyuncu ve en iyi uyarlama senaryo dallarında aday olan film daha önce Atonement filminde hayranlıkla izlediğim, bunun yanı sıra The Grand Budapest Hotel ve Hanna gibi birçok filmle dikkatleri çekmeyi başarmış ve genç yaşında en iyi kadın oyuncu ödülüne aday gösterilmiş Saoirse Ronan’ın baş rolde olduğu, aynı adlı kitaptan uyarlanan duygu yüklü film, Brooklyn. 

1950′li yıllarda İrlanda’da geçen film de, kasabada sıradan, sakin bir hayat süren Eilis Lacey, ablasının yarattığı fırsat sayesinde Amerika’ya göç etme imkanı sağlar. Yaşadığı hayat yüzünden tek şansının bu olduğunu düşünen Eilis, Amerika’da yaşamaya karar verir. Ancak oraya yerleştikten sonra ailesine duyduğu özlem onu çok zorlar. Her ne kadar gün geçtikçe Brooklyn’e alışmaya başlasa da geride bıraktıkları hep aklındadır. Birkaç sene sonra İrlanda’dan gelen bir haber onu büyük bir ikilemin içine sokacaktır.
Bu film için aslında söylenecek tek kelime ‘sade’. Daha başka bir şekilde anlatılamaz sanırım. Duygular, hikaye, oyunculuklar, hayatlar, mekanlar her şey o kadar sade ve güzel ki. Göçmen hikayesi aslında enteresan bir hikaye olmamasına rağmen bütün bu sadelik içinde izleyiciyi mükemmel bir şekilde etkilemeyi başarıyor. Tüm bunların en büyük sebebi de başrol Saoirse Ronan. Sadece gözleriyle bile içimizde hissediyoruz onun ne düşündüğünü.
Sıcacık bir romantik drama. İzlerken zamanın nasıl geçtiğini anlayamayacağınız bir film. Puanım, 7,0.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder