31 Ekim 2017 Salı

The Light Between Oceans

The Light Between Oceans ( IMDB : 7,2 )
Gerçek aşıkların zor bir hikayeyi canlandırmaya çalışmasının hem avantaj hemde dezavantajını yaşayan bu film, konusunun yanı sıra aslında daha çok mükemmel baş rol oyuncularıyla dikkatleri üzerine topluyor ve kendini izletmeyi başarıyor. Sakin ve hatta yorgun bir film, Hayat Işığım, The Light Between Oceans.   

Savaşın bitmesinin ardından Avustralya’ya izbe bir deniz fenerinin bekçiliğini yapmak için gelmiştir Tom Sherbourne. Yeni taşındığı yerde fenere gitmeden önce tanıştığı Isabel ile mektuplaşırlar bir süre ve daha sonra evlenmeye karar verirler. Acıları ortak olan bu ikili fenerin ıssızlığıyla birbirlerine daha çok bağlanırlar. En büyük istekleri ise çocuk sahibi olmaktır. Bir gün kıyıya vurmuş bir sandal  fark ederler. Bu sandalla birlikte hayatlarındaki sakinlikte yerini değişken duygulara bırakır.  
Başkaları için oldukça sıkıcı olabilecek, sakin ilerleyen, oldukça durağan bir film The Light Between Oceans. Ancak benim için durum farklı. Dram ve romantizm en sevdiğim kategoriler olunca ve bu kategoriler en sevdiğim oyuncularla birleşince, durum ne olursa olsun film benim beğendiklerim arasına giriyor. Karakterlerin yaşadığı ağır yıkımları mükemmel ustalıkla bizlere hissettiren baş rol oyuncularının yanı sıra filme ikinci yarıda dahil olan Rachel Weisz müthiş bir enerji katıyor. 
Roman uyarlaması olan filmin yazılı hali mutlaka filminden çok daha iyidir ancak bence bu hali de yeterince tatmin edici. Puanım, 7,0 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder