Sherlock ( IMDB : 9,3 )
S01E03 : The Great Game ( IMDB : 9,1 )
Vay canına.. Şimdiye kadar sadece üç bölüm Sherlock izledim yani bir sezon diyelim. Bu sezon ki en iyi bölümdü bu bölüm. En iyiydi. Süperdi, muhteşemdi. Daha nasıl anlatılır bilmiyorum. Şöyle söyleyebilirim, normal 45 dakikalık dizilerde izlediğimiz bir sezonluk olayların bir bölümlük versiyonuydu. Hatta birde şöyle anlatayım, izlediğimiz ilk iki bölümdeki olayların iki katının gerçekleştiğini düşünün. Açıkçası birbirine bağlamakta zorlandım desem yeridir. Bu bununla mı ilgiliydi, yok bu başka bir olay mıydı derken en sonunda hepsi açığa kavuşuyor, ama bitmiyor, yüreğinizi ağzınızda bırakıp sezon finali yapıyor.
Olaylar şöyle başlıyor. Bir zamanlar canı çok sıkılan bir Sherlock varmış diye bir giriş yapayım. Canı sıkılan Sherlock’u gözünüzde canlandırmaya çalışın. Eminim izlediğinizdeki haliyle hiç alakası olmayan bir şey düşünmüşsünüzdür. Müthiş bir cinayet vakası gelse de neşemizi bulsak havasında. Kardeşi Mycroft Holmes ona araştırması için bir iş verse de Sherlock pek umursamaz görünür bununla ilgili ve mış gibi yaparak olayı John’un üstüne yıkar. Sherlock evde pijamalarıyla otururken bir patlama olur binada. Sözde gaz kaçağı gibi görünse de altından tamda Sherlock’un istediği ardı arkası kesilmeyen olaylar çıkar. Danışman dedektif olan Sherlock’un karşısına hem onunla çok benzeyen hemde ondan çok farklı olan biri çıkar olayların sonunda. Jim Moriarty, sanırım bu karakteri ilerleyen bölümlerde fazlaca izleyeceğiz ve çok canımızı sıkacak.
Ne müthiş bir zeka diye her bölüm hayran kalıyorum. Aslında çok zeki olan Dr. John resmen salak gibi görünüyor onun yanında. Ve arka arkaya gelen olayları yemeden içmeden, insanüstü bir şekilde nasıl çözüyor. Ve bu bölümün yazarları, ne müthiş bir zekanız var sizin öyle. Nasıl harika işler başarıyorsunuz, hayranlıkla izliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder