Şu ana kadar izlediğim dizilerle ilgili bir şeyler yazmamıştım hiç. O kısma girersem işin içinden çıkamam diye düşündüm hep. Ancak dizi olarak yayınlanan fakat süre açısından benzerlerinden ayrılan ve film tadında olan, ayrıca sezonluk 3 bölüm olarak yayınlanan BBC’nin bu dizisini yazmazsam olmazdı.
Dedektif hikayelerini sevenlerden misiniz? O zaman benim gibi yeni başlayanlara gelsin; Sherlock!
Benedict Cumberbatch Sherlock Holmes ve Martin Freeman Dr. John Watson olarak karşımıza çıkıyor dizide. Başta 60 dakika olarak tasarlanmış ancak daha sonra 90 dakikalık bölümler halinde yayınlanmasına karar verilmiş. Sezonda 3 bölüm yayınlanıyor ve 25.07.10′dan bu yanan toplamda 9 bölüm yayınlanmış. Yani sizinde anlayacağınız gibi 2 senede bir ancak 90 dakikalık 3 bölümle yetinmek zorunda kalıyorsunuz. Tadı damağınızda kalıyor ve yeni bölümü merakla bekliyorsunuz.
Sherlock yine herkesin bildiği dahi dedektif olarak çıkıyor karşımıza ancak seneler önce yazılmış bu hikayelerin benzerlerinden farklı olarak günümüze bu kadar birebir uyum sağlamış olması izleyiciyi en etkileyen yönlerinden biri.
İzleyenlerin “Şimdiye kadarki en iyi Sherlock Holmes” olarak yorumladığı bu İngiliz yapımı dizi kurgu, görüntü kalitesi, olayların işleyişi, klasiklerin dışına çıkmış olması açısından benzer dizi ve filmlerden ayrılıyor ve izleyicinin beğenisini kazanıyor. Bunda yazarların rolü elbette çok büyük. Mark Gatiss ve Steven Moffat kalemleriyle saygı duyulacak bir iş çıkarıyorlar ortaya. Benedict Cumberbatch ise canlandırdığı karakterle bir oyuncu ancak bu kadar yakışabilirdi rolüne dedirtiyor ve yine kendine hayran bırakıyor.
S01E01 : A Study in Pink ( IMDB : 9,0)
Birazda bölümden bahsedelim. A Study in Pink! Bu bölümde Sherlock ve Dr. Watson’ın tanışmalarının hikayesini ve birbirlerinin hayatlarına nasıl dahil olduklarını izliyoruz, tabii ki bu peş peşe gelen birbirine benzer ölümlerin arkasındaki sırrı aralarken meydana geliyor. Sherlock polisin dedektifi değil ve teşkilatta olanların çoğu onun hasta olduğu kanısında. Ancak polisin çözemediği durumlarda başvurdukları ilk isim Sherlock Holmes. Olaylara kimsenin fark edemediği taraftan bakan, kimsenin aklına gelmeyecek şekilde ilerleyen ve olayları en ince ayrıntısına kadar tahlil edebilen bu dedektif artık tesadüf eseri tanıştığı eski askeri doktor John Watson ile ev arkadaşı olacak ve onunda yardımıyla olaylara karşı farklı bir bakış açısı geliştirecektir..
Birazda bölümden bahsedelim. A Study in Pink! Bu bölümde Sherlock ve Dr. Watson’ın tanışmalarının hikayesini ve birbirlerinin hayatlarına nasıl dahil olduklarını izliyoruz, tabii ki bu peş peşe gelen birbirine benzer ölümlerin arkasındaki sırrı aralarken meydana geliyor. Sherlock polisin dedektifi değil ve teşkilatta olanların çoğu onun hasta olduğu kanısında. Ancak polisin çözemediği durumlarda başvurdukları ilk isim Sherlock Holmes. Olaylara kimsenin fark edemediği taraftan bakan, kimsenin aklına gelmeyecek şekilde ilerleyen ve olayları en ince ayrıntısına kadar tahlil edebilen bu dedektif artık tesadüf eseri tanıştığı eski askeri doktor John Watson ile ev arkadaşı olacak ve onunda yardımıyla olaylara karşı farklı bir bakış açısı geliştirecektir..
Arka arkaya meydana gelen 4 ölüm ve hepside intihar gibi görünüyor. Normalde asla bulunmayacakları yerlerde ölü olarak bulunmaları ise bu olayı garip hale getiriyor. 4. ölünün arkasında bıraktığı not sayesinde Sherlock domino etkisi gibi olayı çözüyor. Güldüren, güldürürken düşündüren, düşündürürken de olayın işleyişiyle heyecanlandıran dizi.
Dedektif hikayelerini sevenlerdenseniz, hiç durmayın hemen izleyin derim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder