Memento ( IMDB : 8,5 )
İşte bu film hakkında ne konuşacağımı, nasıl anlatacağımı bilemiyorum. Şöyle gireyim; onca film izledim şimdiye kadar ama içlerinde hiçbir şey anlamadığım tek filmdir Memento. Anlamamak aslında şöyle, olayı anlıyorsun ama o kadar mükemmel ötesi bir kurgusu var ki hiçbir şekilde fikir yürütüp de meseleyi çözemiyorsun.
Geriye doğru ilerleyen bir film olarak benzerlerinden ayrılan Memento’da, Leonard Shelby karısına tecavüz edip öldüren adamı yakalamaya çalışan biri. Ancak bu olaydan sonra meydana gelen hafıza kaybı sebebiyle olaydan önce yaşadığı her şeyi hatırlıyor ama olaydan sonra yaşadıklarını yaklaşık 15 dakikada bir unutuyor. Ve bu olayları, nerede yaşadığını, kimin peşinde olduğunu unutmamak için cebinde ve vücudunda hatırlatıcı notlar, izler biriktiriyor.
Filmin başında aslında sonunu izliyoruz ve daha ilk dakikalardan aslında bize filmin başını merak ettiriyorlar. Filmde her geriye gidiş aslında 15′er dakikalık bir zamanı kapsıyor ve bu zaman aslında Leonard’ın aklında unutmadan tutabildiği süre. Bizde sadece Leonard’ın hatırlayabildiği kadarını izliyoruz. Ayrıca filmde siyah-beyaz olarak izlediğimiz sahnelerde de film normal akışında ilerliyor ama renkli ve siyah-beyaz kısımlar birbiriyle ters ilerlediği için başlarda olayı anlayamıyor insan. Oturup tek seferde pür dikkat izlemek lazım filmi ancak bir defa değil. Çünkü bu filmi bir kez izleyip rafa kaldırmak bence filme hakarettir. Boş kafayla, rahat bir şekilde bence en az iki kez izlemek lazım.
Ben çözemedim şahsen filmi, olay işte budur diye fikir yürütemedim. Her türlü tezim çürüdü, çözebilen varsa da beni aydınlatsın. Leonard’ın bir sözü vardı filmde karısı için söylediği “Seni unuttuğum anı hatırlamıyorum.” diye, bu sözün üstüne tek anladığım şudur filmden sanırım hayatta unutabiliyor olmak en güzel şey. Nadirdir bu kadar yüksek puan verdiğim hatta dokuzlarım bir elin parmağını geçmez ama Christopher Nolan çok müthiş bir olay çıkarmış ortaya, ayakta alkışlıyorum. Puanım 9,0.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder