Oscar 2015
Aylardır yetiştirilmeye çalışılan filmler ve tabi ki de yetiştiremeden gelen akademi ödülleri gecesi dün gece gerçekleşti. Ödüller sahiplerini buldu. Gönüllerden geçenlerin çoğunun gerçekleşmediği, ufak tefek sürprizlerin yaşandığı bir geceydi. Bayanların yanı sıra bayların da şıklık yarışına girdiği gece göz kamaştırdı. Ancak törenin geneli hayal kırıklığı yarattı. Aklıma gelenleri tek tek sıralayayım bakalım:
- Gecede gözler elbetteki Angelina Jolie Brad Pitt çiftini aradı. Göremeyince hayal kırıklığı yarattı. Bunun yanı sıra Jennifer Lawrence , Anne Hathaway beklenen diğer isimlerdi.Bekledik, bekledik gelmediler.
- Şıklık yarışında öne çıkan isimler yine belliydi. Bu konuya derinlemesine girmek istemiyorum, asıl konudan sapmamak adına. Ama en beğendiklerimin içinde bir numara için Jennifer Lopez ve Emma Stone arasında kararsız kaldım, ikisi de mükemmel görünüyorlardı.
- Gecenin ödüllerine en iyi filmle başlamak istiyorum. Sondan başa doğru gidelim. Birdman ve Boyhood arasında kalmıştım ve Birdman galip gelen film oldu. Şaşırdık mı? Şaşırmadık. Hak etti mi? Hak etti. Hayırlı uğurlu olsun diyorum.
- En iyi erkek oyuncu benim için tam bir sürpriz oldu. The Theory of Everything Eddie Redmayne izlemedim ama Birdman Michael Keaton bende bu ödülü hak eden isimdi.
- En iyi yardımcı erkek oyuncuda ise gönlümden The Judge Robert Duwall geçiyordu. Akademinin de yaşına hürmeten, ki oyunculuk da şahaneydi, kendisine vereceğini düşünmüştüm ama bir diğer hak eden isim Whiplahs J. K. Simmons a gitti.
- En iyi yardımcı kadın oyuncuda ise hiç tahmin etmediğim bir isim ödülün sahibi oldu. Açıkçası bu dalda kime gider diye karar verememiştim ama Patricia Arquette için gerçekten çok mutlu oldum.
- En iyi yönetmen ise bence beklenen isme gitti. Alejandro G. Iñárritu gerçekten Birdman ile harika bir iş çıkarmış.
- En iyi uyarlama senaryo The Imitation Game. Benim gönlümden geçen, The Imitation Game’in daha fazla ödül kazanmasından yanaydı. Ama olmayacağını biliyordum. Bu ödülü aldığında çığlık attım resmen, en sevindiğim ödül bu oldu.
- The Grand Budapest Hotel’in aldığı ödüllere değinmek istemiyorum. Çünkü o film hakkında görüşlerim belli. Ya ben bu filmi bir kerede anlayamadım tekrar izlemem lazım yada gerçekten..
- Açıkçası ben Boyhood’un daha fazla ödül almasını bekliyordum ama yarıştığı kategorilerde bir iki tanesi hariç genelde hep hak eden isimler aldı.
- Ve son olarak benim açımdan en büyük hayal kırıklığını Neil Patrick Harris yarattı. Dün gece ödül törenin izlerken bol miktarda oflama, üfleme, esneme, uyuklama vardı. Belki de son dönemlerin en sıkıcı Oscar gecelerinden biriydi. Üzgünüm Neil, gecenin hayal kırıklığı sen oldun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder