27 Mayıs 2015 Çarşamba

Like Crazy

Like Crazy ( IMDB : 6,7 )
Bizim hayatlarımıza çok fazla benzeyen filmleri genellikle beğenmeyiz. Bize farklı bir şey sunmadığı, aynı monotonluğu yeniden gösterdiği için. Bence bu filmin puanının düşük olmasının tek sebebi bu. Uzaktan yürütülmeye çalışılan bir aşk hikayesini sakin, sessiz, sıradan bir şekilde, tıpkı bizim hayatlarımızda olduğu gibi anlatıyor film. 

Anna, İngiltereli genç kızımız. Amerika’da üniversite eğitimi aldığı sırada Amerikalı Jacob’a aşık oluyor ve aşkını itiraf ettiği bir mektup yazıyor. Hikaye böyle başlıyor. Birbirlerine deli gibi aşık olan ikilinin arasına Anna’nın vize süresinin dolması giriyor. Yasal süreyi aşan Anna kaçak olarak görünüp sınır dışı ediliyor ve ülkesine geri gönderiliyor. Bu sürede uzaktan uzağa ilişkilerini idare etmeye çalışan gençler, ilişkilerini sınayan bir sürü olayla karşı karşıya kalıyor. 
2011 Sundance Film Festivali'nde Özel Jüri Ödülü ve Büyük Jüri Ödülü'ne layık görülmüş film. Konu aslında çok klişe, hayatımızın içinden, abartısız. Ama yinede onların o gerçekmiş hissi veren aşkları bence filmi kurtarıyor ve bu ödüllere layık hale getiriyor. En önemli faktör oyunculuklar ve müzikler. Filmin büyük bir kısmında sessizlik hakim aslında. O sırada devreye giren müziklerde filmin ilerlemesini sağlıyor. 
Genel aşk temalı filmlerden farklı bu film ve o beklentiyle izlenirse bekleneni veremeyebilir. Ancak konunun ele alınış biçimi, çekimleri, müzikleri ve oyunculukları için izlenmeli bence. Puanım 7,0.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder