127 Hours ( IMDB : 7,6 )
Yağmurlu bir pazar için mükemmel bir film önerisi olur bu sanırım. James Franco ile tanışmamı sağlayan bu sıra dışı biyografi filmi hem James Franco’ya hem de filmin kendisine birçok ödül getirdi. Bir filmde en önemli unsur bence seneler önce izlemiş olsan bile hala dün izlemiş gibi hatırlayabiliyor olmamdır. Ve bu film üstünden kaç yıl geçerse geçsin farklı hikayesiyle kendini unutturmuyor.
Aslında bu filmle ilgili direk Aron Raltson’un yaşadıklarını anlatmak daha doğru. Çünkü birebir filmde de aynıları işlenmiş zaten. Daha detaylı bir şekildehttp://tr.wikipedia.org/wiki/Aron_Ralston sayfasından da inceleyebilirsiniz. Aron Ralston 26 Nisan 2003 tarihinde, Utah'ın Wayne County bölgesinin doğusunda, Canyonlands Ulusal Parkı'ndaki Horseshoe Kanyonu'nun hemen güneyindeki Blue John Kanyonu'ndan geçiş yapmaktaydı. Aşağı inerken bastığı büyük kaya yerinden oynadı; Ralston'un sağ eli ve kolunun ön bölümü ezildi ve kaya ile kanyon duvarı arasında kaldı. Kanyona geleceğinden kimseye bahsetmeyen Amerikalıyı, bu sebeple kimse de aramayacaktı. Ölümü düşünen dağcı, bir yandan kolunu kurtarmaya çalışırken, yanında kalan suyu, azar azar kullanarak beş gün geçirdi. Üç gün boyunca kayayı kaldırmaya ve bir şekilde kırmaya çalışan Ralston, susuzluk ve ruh halinin etkisiyle, sıkışan kolunu ön bölümden kesmek üzere hazırladı. Beşinci günde suyu tükenen Ralston, kanyon duvarına adını, doğum tarihini ve tahmini ölüm tarihini kazıdı; ailesine son sözlerini videoya kaydetti. Geceden sağ çıkacağını düşünmüyordu. Bir sonraki günün sabahına da uyanınca, kemiği kırabileceği düşüncesi yeniden oluştu. Bunu da başaran Amerikalı, iki inçlik kör bıçağa sahip çakısıyla yaklaşık bir saatte kolunu kesti. Ralston sıkıştığı yerden kurtulsa da, hala arabasına gidebilmesi gerekiyordu. Düştüğü yerden tırmanarak çıktıktan sonra, yaklaşık 20 metrelik dik yamaçtan aşağı tek eliyle inmeyi başardı. Arabasından 13 km kadar uzaktaydı. Yürüyüşü sırasında Eric ve Monique Meijer çifti ile oğulları Andy'e rastladı. Hollandalı aile Raltson'a su verdi ve yetkilileri durumdan haberdar etti. Ralston kan kaybından öleceğini düşündüyse de, ailesinin kayıp bildirimiyle aramalara yeni başlamış kurtarma ekipleri, helikopterle gelerek, kolunu kesişinden altı saat sonra onu kurtardı.
Oscarlı yönetmen Danny Boyle yönetmiş filmi. Ve belki de hayatınızda hiç karşılaşmayacağınız bir hikayeyi izliyorsunuz filmde. Filmin heyecanı o kadar içine çekiyor ki sizi neredeyse aynı ruh haline bürünüyorsunuz sizde. Farklı hikayesinden, benzerinin olmamasından dolayı zaten bir numara film ama bunun dışında çekim kalitesi ile de kendini fark ettiriyor. James Franco’nun da en iyi performanslarından biri bu film sanırım.
Ve filmin bence en etkileyici repliği: “You know, I’ve been thinking. Everything is… just comes together. It’s me. I chose this. I chose all of this. This rock… this rock has been waiting for me my entire life. In its entire life, ever since it was a bit of meteorite a million, billion years ago up there In space. It’s been waiting, to come here. Right, right here. I’ve been moving towards it my entire life. The minute I was born, every breath I’ve taken, every action has been leading me to this crack on the earth’s surface.” Puanım 8,0.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder