Spotlight ( IMDB : 8,2 )
Hristiyanlık açısından işlenmiş, gerçek olaydan esinlenilmiş bir hikaye olsa da, insanın sadece işlenen din ve din adamları yada o kültür açısından bakmasını olanaksız kılan, insanın güvenebileceği tek şey olanı dini sömürenleri, kendi zevklerine alet edenleri, bu olayları meşrulaştıranlar ve örtbas etmeye çalışanları açığa çıkarmaya çalışan bir grup gazetecinin sessiz, sakin ama bir o kadar derin hikayesi, Spotlight.
Bu film için olayın gerçek bir hikayeden uyarlandığını söylemek her ne kadar üzücü olsa da ne yazık ki dünyanın her yerinde hala bu tür olaylarla karşılaşmak mümkün, ki ülkemizde de özellikle son zamanlarda fazlasıyla karşılaşıyoruz. Konu şöyle; Boston Globe gazetesi yazarlarından Spotlight ekibine, yeni gelen genel yayın yönetmeni Marty Baron, yıllardır onlarca çocuğa cinsel istismarda bulunmakla suçlanan bir rahip hakkında inceleme yapmaları için görev verir. Ancak bu verilen görevle, Boston’da bulunan üst düzey dini, idari ve yasal kişilerin de olayda parmağı olduğu anlaşılacak ve yıllardır gizlenen gerçekler acıda olsa su yüzüne çıkacaktır.
Belgesel tadında bir film olan Spotlight, geçen her dakika daha fazla etkileyen bir film. Olayın gerçekliği bilinmesine rağmen, kanıtların yüzümüze çarpılması etkiyi arttırıyor. Ve insan elinin değdiği her mecrada olduğu gibi, buna dinde dahil, insan oğlunun meşrulaştıramayacağı hiçbir günah olmadığını, herkesin sırtını birilerine yasladığını ve olan bitenin sadece ezik, dayanaksız ve güçsüz olanlara olduğunu yine görüyoruz. Belki diğer hepsi kabul edilebilir ancak dinin bu işlere alet ediliyor olması kabul edilemeyecek bir olay. Ve bunun üstünün örtülmesinden daha acısı yok. Müslümanlık, Hristiyanlık yada Yahudilik, bu olayın herhangi bir dinle alakası yok. Olay insanın nefsiyle alakalı. Ve bunu içine sindirebilen insanlar olduğu sürece önüne geçilebileceğini de zannetmiyorum.
Son zamanlarda okuduğumuz haberlerde cinsel istismar olaylarının ne derece arttığını ve kurbanların genelde küçük çocuklar olduğunu görüyoruz. Yıllardan beri süre gelen bu olayların önüne geçilebilmesi için sanırım önce tepedekilerin akıllanması gerek. Sadece kulakların duyması yetmeli, harekete geçmek için illa bir yakınımızın başına bu tür olaylar gelmesi gerekmemeli. Bir an önce akıllanmalı.
Filmin sonunda olayın vahametinin büyüklüğünü açıklayan bir yazı geçiyor, izledikten sonra sizde aslında yargılanması gerekenlerin sadece aşağıdakilerin değil tepedekilerin de olduğunu göreceksiniz. Sadece farkındalık için bile izlenilmesi gereken bir film. Puanım, 7,0.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder