3 Haziran 2015 Çarşamba

The Age of Adaline

The Age of Adaline ( IMDB : 7,3 )
Her sahnesi tahmin edilebilen bir film nasıl bu kadar keyifle izlenebilir? Bir kadın her dönemde nasıl bu kadar büyüleyici görünebilir? Bir filmi basitleştirebilecek her olay bu filmde adeta büyüledi beni. Ufak tefek şeyler… O an çalan müzik mesela yada oyuncuların üzerindeki kıyafet yada verilen basit ama etkili hediyeler… Bu film her yönüyle beklentilerimi karşıladı. 

Adaline Bowman, geçirdiği bi kaza sonucu yaşlanmamakla ödüllendirilen bu güzel kadını, bu ödülün hayatına getirdiği zorluklarla mücadele ederken izliyoruz. Bu özel durumunu çevresindeki insanlara fark ettirmemek için sürekli yer değiştirmek ve yalnız yaşamak zorunda. Ancak Ellis Jones ile tanıştığında önceki alışkanlıklarını gerçekleştirmek hiçte kolay olmuyor Adaline için. Aşka ve normal yaşama dair bir çok güzel duyguyu hatırlatıyor Ellis ona ve bu duygularla başa çıkmak onun için gerçekten çok zor oluyor.
Geçen dönemlerin her birinde mükemmel zarafetiyle karşımıza çıkan Blake Lively, bu rol için ne mükemmel bir seçim olmuş. Oyunculuğu o kadar güzel ki, aşık olduğu anda, sıkışıp kaldığı o 28 yaşının tazeliğini, kızının yanına gittiğinde ise ondan olgun olan tavırlarını hissettiriyor bize. Her giydiği kıyafetle büyülüyor, kıskandırıyor adeta. Onun yanında hiçte sönük kalmayan Michiel Huisman, keşke bana da bir erkek böyle aşık olsa dedirtiyor resmen. Ellis karakterinin Adaline’na çiçek isimleri olan kitapları hediye etmesi adeta kalbimi fethediyor. Bakışlarıyla aşkını o kadar güzel belli ediyor ki, hissetmemek mümkün değil.
Her şey bu kadar güzelken filmde tek eksik olarak hikayenin benzerinin çok olması göze takılabilir sadece. Yakın zamanda izlediğim Forever dizisinden alıntı gibi olmuş konu ( Aynı yaşta sıkışıp kalmak ). Onun dışında benzer olmasına rağmen sizi sıkmayan, keyifle izleyeceğiniz, sakin bir film. İzleyin efendim. Puanım 7,0. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder